Çocuklarla Nasıl İletişim Kurarız?
İletişim bir bakış, bir öpücük, bir dokunuş, bir mimik, bir gülümseme, el sıkışma, sesteki ton ya da bir sözcük olabilir.
Genellikle iletişimin ne kadar önemli olduğunu söyler dururuz. Acaba gerçekten iletişimin önemini biliyor muyuz ya da bildiğimizi sandığımız başarılı iletişimi kurabiliyor muyuz?
Aslında bir problemle karşı karşıya kalana kadar bunu çoğumuz sorgulamayız. Eşimizle ilişkimizde de çocuklarımızla ilişkilerimizde de böyle olabilir. Ne zaman bir sorun oluşur işte o zaman “Eyvah! Şimdi nasıl iletişim kurmalıyız? ” der dururuz. (Bunu sorgulamak önemlidir, yapmayanlar bir daha düşünsün derim.)
Ailesiyle olan iletişimi, çocuğun dünyasında büyük önem taşır. Anne- baba- çocuk ilişkisinde problemlerin çözümü için herkesin birbirlerine duygu ve düşüncelerini aktarmaları ve diyalog kurabilmeleri gerekir.
Öncelikle verdiğimiz mesajı hangi bağlamda (ortam) verdiğimiz önemlidir. Tabi ki sesimizin tonundaki farklılıkla aynı anlama gelen bir kelime farklı anlamlar doğurabilir. Yani çocuklarla konuşurken neyi ifade ettiğiniz önemli olduğu kadar nasıl ifade ettiğiniz de oldukça önemlidir. Hepimizde olduğu gibi çocuklarda da bir davranışı yorumlarken değer yargılarımız da devreye girer. İletişim kurarken değer yargılarımızla davranışlarımızı ayırt edebilmeliyiz.
Bazı davranışlar bizim için kabul edilebilirdirler, bazı davranışlar kabul edilemezdirler. İletişimimizi bunun üzerinden kurarız. Örneğin, o gün eşinizle tartıştınız ve gerginsiniz, çocuğunuz her zaman yaptığı gibi halının üzerine oyuncaklarının hepsini döktü ama sizin tahammülünüz o gün daha aşağıda olduğu için ona bağırdınız.
Yani aslında bir davranışın kabul edilip edilememesi o an ki yaşadığımız duygularla oldukça ilintilidir ve aslında değişkendir. Çünkü sizin daha keyifli olduğunuz bir anda bu olay yaşansaydı belki de her zaman ki gibi sessiz kalacak ve görmezlikten gelecektiniz. Bu aslında SİZİN ile ilgili olan kısmı, çocuğunuz ile ilgili değil.
Çocuğunuzla ilgili olan kısmı ise, çocuğun yaşı burada önemli olabilir. 5 yaşında ki çocuğa bunu yaptığı için çok kızmazsınız ama 13 yaşındaki çocuğun bu davranışını kabul edilemez bulabilirsiniz.
Çevreye verdiğimiz önem de davranışı kabul edip etmememizi etkiler. Örneğin, evde çocuğunuz daha hareketlidir ama misafirliğe gittiğiniz zaman ondan daha sakin olup oturmasını isteyebilirsiniz.
Yani aslında yorumlama şeklimiz de diğer unsurlar kadar önemlidir.
Peki çocuğunuzla iletişim kurarken sözel – sözsüz mesajlarınıza ve ses tonunuza nasıl dikkat ediyor musunuz ?
Sözel Mesajlar
- … davranışın hoşuma gidiyor
- Bana bunu biraz daha anlatır mısın ?
- Nasıl yardım edebilirim?
- Kendini gerçekten kötü hissetmiş olmalısın
- Seni seviyorum
Sözsüz Mesajlar
- Gülümseme
- Göz teması kurmak
- Dokunma
- Başıyla onaylama
- Açık kollar
- Rahat, gevşemiş vücut
Ses Tonu Mesajları
- İlgili
- İçten
- Onaylayıcı
- Destekleyici
- Şefkatli
- Sevecen
- Tarafsız
Bütün bunların hepsi çocuğunuzla iletişim kurma şeklinizi belirler. Belki biraz da kendimizi gözden geçirerek çocuklarımızla daha mutlu iletişim kurabiliriz.
Yazar: İlayda Sanbay, Uzman Klinik Psikolog
Instagram: @pskilaydasanbay
Ayrıca ‘İnatçı Çocukla İletişim’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.
‘Ergenlik Nedir? Aileler Bu Dönemde Nasıl Davranmalıdır?’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.