Üstün Yetenekli Çocukların Eğitimi

 

 

Üstün Yetenekli Çocukların Eğitimi

Üstün yetenek, doğuştan gelen bir özelliktir. Eflatun, bu çocukları “Altın Çocuklar” diye adlandırır.
Üstün yetenekli çocukların en önemli özelliği, öğrenme hızlarıdır. Bu tür çocuklar, diğerlerine göre daha erken yaşta konuşma, okuma ve yazmayı öğrenirler. Meraklarıyla sürekli yeni şeyler öğrenmeye açıktırlar. Eğer anne babaları, öğretmenleri ve arkadaşları, bu çocuklara gerekli ilgili gösterir, sabırla onları dinler ve motive ederlerse, krizlere düşmeden kendilerinden beklenen performansı gösterirler. Aksi takdirde ilgisizlik, baskı gibi sebepler yüzünden yetenekleri körelir. Üstün yetenekli çocukların yaklaşık yarısı, okula gitmeden önce okumayı öğrenmekte, bağımsız olarak çalışmaya ve araştırmaya da daha erken yaşta başlamaktadırlar. Fazla enerjileri sebebiyle yanlış olarak bazen kendilerinin hiperaktif olduğu söylenebilir. Görev ve problemleri organizeli, hedefli ve verimli bir şekilde ele alarak çözerler Öğrenme, araştırma ve keşfetme konusunda fıtri motivasyonları mevcuttur.

Üstün Yetenekli Çocukların Olumlu Özellikleri:

· Muhakeme ve problem çözme yetenekleri gelişmiştir. İdrakleri derindir. İlgi ve dikkat süreleri uzundur. Hafızaları güçlü olduğu için önemli detay, kavram ve prensipleri unutmazlar.
· Hayalleri güçlüdür. Sanat dallarında orijinal eserler verirler. Ritim ve hareket kontrolleri gelişmiştir.
· Gözlemleme güçleri fazladır. Esnek ve sıradışı düşünürler. Meseleleri farklı perspektiflerden ele alırlar. Yeni fikirlere açıktırlar.
Gelişmelere rahatlıkla ayak uydurabilirler.
· Meseleleri sorgular, net bir şekilde düşünür.
· Yetişkinlerle kurdukları iletişimde oldukça olgun bir karakter sergilerler.
· Çoğu zaman genellemeler yapar ve bunları yeni durumlara tatbik ederler.
· Matematiksel düşünme yetenekleri gelişmiştir.
· Okumayı çok severler, yeni öğrendikleri kelimeleri rahatlıkla cümle içinde kullanabilirler.
· İnce bir espri anlayışları vardır.
· En iyi olmak için büyük bir istek duyarlar. Kendileri için tespit ettikleri standartlar oldukça yüksektir.
· Sağduyu ve pratik bilgilerden yararlanırlar.
· Çoğu faaliyette lider konumundadırlar.

Olumsuz Yönleri:

· Rutin ödevlerden çabuk sıkılırlar. İşleri kendi bildikleri gibi yapmak isterler.
· Sınıfta çok fazla dikkat çekebilirler.
· Başkalarının göremediği ilişkileri görebilir ve bu konuda tartışmaya açıktırlar.
· Ara sıra hayallere dalarlar ve dikkatleri dağılır.
· Kendilerine çok da faydalı olmayan alanlara gereğinden fazla zaman harcayabilirler.
· Bazen gereğinden fazla yenilikçi olabilirler.
· Başarısızlıklardan çok çabuk etkilenebilirler, aşırı derecede otoriter olabilirler.
· Başkalarının fikirlerine yeterince önem vermeyebilirler.

Nasıl Yardım Edilebilir?

Bu çocuklar, genellikle kendilerini yaşıtlarıyla aynı seviyede görmezler, bir köşeye itilmişlik hissine kapılırlar. İçine kapanıklıkları sebebiyle arkadaş sayıları birkaçı geçmeyebilir. Bunlardan bazıları, yaşıtlarıyla birlikte olabilmek için yeteri kadar başarılı olmak istemeyebilir. Yetişkinler, bu çocukların hususi ihtiyaçlarını farkederlerse, potansiyellerini değerlendirebilmeleri için onlara yardımcı olmalıdırlar.
Üstün yetenekli çocuklar, birbirleriyle çok etkili ve verimli bir iletişim kurabilmekte, böylelikle anlaşılmaz olma sıkıntısından bir derece kurtulmaktadırlar. Dolayısıyla bu çocukların katıldıkları ortak proje ve programlar hazırlanabilir. Ailelerin birbirlerine destek olmaları ve tecrübe aktarımı da ihmal edilmemelidir.

Üstün yetenekli bir bebek, diğerlerine göre daha az uyur, dolayısıyla daha fazla ilgiye ihtiyaç duyar. “Bunu yapacaksın, çünkü ben öyle istiyorum” şeklinde bir yaklaşım, etkili olmaz. Çocuklarının sorularına cevap veren ailelerin, onlarla otoriter ailelere nazaran daha güçlü bir yakınlık kurdukları görülmektedir. Bu çocuklara sabır, alaka ve saygı gösterildiği an, onlar da hürmete karşılık vermektedirler. Çocuğa söz hakkı verilmelidir ki çocuk kendini ait hissetsin.

Kısacası üstün yetenekli bir çocuğun yetişmesindeki kilit nokta saygıdır; farklılığına saygı, fikirlerine saygı, hayallerine saygı. Kabiliyetlerin yeşermesi için özel müfredatlar, spesifik programlar yanında huzurlu, emin ve sıcak bir aile ve okul ortamı da gereklidir.
Özellikle şunu hatırlatmak isterim ki, her çocuk biriciktir ve bütün özellikler bir robotun bilgisayar sisteminde olduğu gibi işlemez insanda. Zaman içinde değişir.

Biz ruh sağlığı profesyonelleri, ‘‘ çocuğunuzun IQ’su şudur’’ demekten kaçınırız çünkü etik olarak ailelerin çocuğunu etiketlememesi ya da fazla beklentiye girmemeleri çocukların ruh sağlığı açısından en önemli durumlardandır.
Özel programlar uygulayacak uzman ve kurumları hazırlamak, gerekli finans kaynaklarını bulmak, iletişimi etkili hale getiren bir ağ oluşturmak, bu sahada dünyada yapılan faaliyetleri takip etmek ve biz insanların toplumsal görevlerindendir.

Yazar: Uzman Psikolog İlayda Sanbay

uzman klinik psikolog

Instagram: @pskilaydasanbay

Ayrıca ‘Özel Eğitime Dair’ başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın.

‘Erken Okuryazarlık Becerileri Ve Okul Öncesi Dönem’ başlıklı yazımızı okumak için ise buraya tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir