Zihinsel Engelli Çocuklar ve Şiddet

                 Zihinsel Engelli Çocuklar ve Şiddet                         

      zihinsel engelli cocuga siddet

Şiddet Nedir?

Kendi fikir ve görüşünüzden olmayanlara karşı uygulanan kaba kuvvet diyebiliriz. Şiddete uzlaşma becerileri olmayan kişiler yönelir. Şiddet türleri; duygusal, cinsel, fiziksel ve siber zorbalık şeklinde günümüze kadar gelmiştir.

İstismar, daha çok gelişimini tamamlamamış bireylere yönelik davranışlardır. Bu nedenle, engelli bireyler daha fazla risk altındadırlar çünkü iletişim, kendini ifade edebilme, istismarı yorumlayabilme konularında daha düşük kapasiteye sahiptirler.

Engelli bireylerin en çok karşılaştığı durumlara baktığımızda en çok akranlar arası cinsel-fiziksel istismar ile öğretmenden öğrenciye yönelik cinsel-fiziksel istismar şeklinde görebiliriz. Ayrıca fiziksel şiddet; aile içi şiddetin en sık olarak uygulanan biçimlerindendir. Şiddetin olduğu her yer kişide psikolojik açıdan hasarlar yaratacağından, her şiddet türünün içinde zaten duygusal şiddet vardır.

  • Cinselliği bir cezalandırma yöntemi olarak kullanmak,
  • Kaba kuvvet kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak,
  • Duygusal baskı kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak,
  • Tekmelemek,
  • Eşya fırlatmak,
  • Sevgi Göstermemek,
  • Şefkat Göstermemek,
  • Destek Vermemek,
  • Bağırmak,
  • Duygusal ihtiyaçların ihmal edilmesi,
  • İlaç, yiyecek, içecek, hijyenik maddelerden yoksun bırakmak şiddet örneklerindendir.

 

İleri derecede zihinsel engeli olan bireyler istismar durumunu anlamayabilir veya bunu başkalarına söyleyebilecek iletişim becerileri gelişmemiş olabilir.

Orta düzeyde zihinsel engeli olan bireyler bunu fark edebilir ancak yasa dışı bir eylem olduğunu bilmeyebilir; sosyal olarak izole edilmiş olabilirler.

Kurumlarda kalan pek çok engelli birey kendilerini aileleri tarafından reddedilmiş ve terk edilmiş hissetmektedirler. Toplumda bazı insanlar engelli bireyler için melek olmak gibi spiritüel bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Bu tutum, çocuğun kendisini sıradan hissetmesine engel olmakta ve toplumdan kendini soyutlamasına neden olmaktadır.

Sağlık kurumlarının/profesyonelleri de korumacı tavır diyerek aşağılayıcı tavırlar sergilemektedirler. Yaşı büyük engelli çocuklara bebeksi kıyafetler giydirilmemelidir.  Bu da çocukların çevre tarafından algılanışlarını etkileyebilmekte ve öz güvenlerini zedeleyebilmektedir. Kültürlerin engelli bireylere bakış açısı da engelli bireylerin istismar durumuyla karşılaşmalarında önemli bir etken olabilmektedir.

  İstismara uğrayan çocuklardaki bazı belirtiler:

  • Cinsellikle ilgili her şeyden kaçınma ya da aşırı ilgi,
  • Uyku sorunları ve gece kabusları,
  • Depresyon ya da ailesinden ve arkadaşlarından uzaklaşma,
  • Öğrendiği becerilerde gerilemeler,
  • Suçluluk ya da davranış bozukluğu,
  • Olağan dışı saldırganlık,
  • Kendini yaralama davranışları

Şiddet sonuçları ne olabilir, çocuklar nasıl etkilenir?

Çocuklarda depresyon, kaygı bozuklukları, bilişsel ve iletişim bozukluklarına yol açabilir. Alkol bağımlılığı, madde kullanımı gibi zararlı alışkanlıklar edinebilirler. Kendilerine zarar verme potansiyelleri artabilir.

Travmatik ya da olumsuz deneyimlerin zihinsel engelli bireylerde gözlemlenen duygusal değişimlere neden olabileceğinden, TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) gelişebilir.

Unutmamalıyız ki,  BU BİR HALK SORUNUDUR. BİREYSEL BİR SORUN DEĞİLDİR. Bir kaza geçirerek zihinsel bir sorunla karşı karşıya hepimiz kalabiliriz.

Çocuklarımızı istismardan koruyabilmek adına neler yapabiliriz?

  • İyi ve kötü dokunuş arasındaki fark öğretilmelidir.
  • Çocuğa ‘ hayır’ demesi gerektiği ve haber vermesi gerektiği durumlar öğretilmelidir.
  • Her çocuk güvenilir bir aile ortamını hisseder. Çocukların arkadaşları, arkadaşlarının aileleri ve öğretmenleri iyi tanınmalıdır.
  • Özellikle down sendromlu ve otizmli çocuklarda uygulanan daire çizimi yönteminde renkli daireler çizilir, bu daireler kişiler arası ilişkiler, fiziksel yakınlık derecelerini temsil eder. Fiziksel yardım, model olma, sıralı resimli kartlar ile çocuğa öğretilmek istenen şeyler öğretilebilir.
  • Taciz ve istismar konularında da psikologların, özel eğitimcilerin ve öğretmenlerin eğitilmesi gerekmektedir.
  • Doğru eğitimler sayesinde özel eğitime ihtiyaç duyan bireylere uygulanan istismarın ortaya çıkarılma süresi daha çok kısaltılabilir.
  • Gerektiği zaman geç kalınmamalı ve çocukları psikoterapilerle desteklemek (psikolog gözetiminde) gerekir.
  • Özel eğitime ihtiyaç duyan bireyin kendi değer yargılarını oluşturmaları için eğitim verilmesi de önemli unsurlardan biridir.

 

Yazar: İlayda Sanbay, Uzman Klinik Psikolog

Instagram: @pskilaydasanbay

uzman klinik psikolog

Ayrıca ‘Çocuklar Cinsel İstismara Uğradıklarını Neden Söyleyemezler?’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.

‘Akran Zorbalığı- Zorbakran’ başlıklı yazımız içinse buraya tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir