Çocuk ve Sanat

                                               

Çocuk ve Sanat

Sanatla ilgili baktığımız zaman yüzyıllardan beri farklı farklı tanımlar buluruz. En genel olarak söyleyebileceğimiz duyguların, sözlü ya da sözsüz dışa vurum biçimidir diyebiliriz. Küçük yaş çocuklarını da ele alarak söyleyebiliriz ki; çocuklar her hissettiği duyguyu ifade edebilecek kelime haznesine sahip değildir. Yaşadıkları duyguları anlamlandırmak onlar için her zaman kolay sayılmaz. Sanat, duygularını dışa vurabilmelerine ve kendilerini ifade etme yollarını keşfetmelerine yardımcı olur.

Sanatın çocuk üzerindeki diğer etkileri şunlardır:

Kendini tanımasına yardımcı olur.

Çocuk kaygısını özgürlüğe dönüştürür.

Estetik duygusu geliştirir, çocuğun sosyal becerileri gelişir.

Üretken, eleştirel, özgün bir birey olma yolunda ilerlemesine yardım eder.

Özgüveni geliştirir.

Sağlam bir kişilik geliştirmesine katkıda bulunur.

Olayları daha iyi görme ve yorumlama becerilerinin gelişimine yol açar.

Duygusal zekasını geliştirir.

Okul başarısını olumlu etkiler.

Hayal dünyasını geliştirir.

Beden, zihin ve ruh sağlığını olumlu etkiler.

Her türlü kültürü değerlendirme ve anlama kapasitesi artar.

İstikrarlı olmayı, kendini ve zamanını disipline etmeyi öğretir.

Sanat ile öfkelerini, kırgınlıklarını, savunmasızlıklarını, mutluluklarını, heyecanlarını ifade ederler ve kendilerine ait bu alanda duygularını regüle etmenin yolunu bir şekilde yine kendileri bulurlar. Bunu yaparken hiçbir şey düşünmeleri ya da kontrol etmeleri gerekmez. An da kalabilmenin en keyifli yollarından biridir. Sadece odak noktaları yaşadıkları o andır. Çoğu olumsuz duygu ve düşüncelerden arınırlar. Toplumsal ilişkilerde paylaşmayı öğrenirler.

Günümüzde bazı kesimlerde sanat ile uğraşmanın zaman kaybı olduğuna dair yanlış inanışlar vardır. Her sanatın içinde olan çocuğun illa sanatçı olması, meslek olarak seçmesi gerekmez. Bir çocuğun gelişiminde Türkçe-Matematik kadar sanat eğitimi de önemlidir. Çocuklar belli yaşa kadar beynin sağ yarım küresini kullanırlar (sözel olmayan, sentezci, akılcı olmayan, sezgisel düşünme biçimleri). Yetişkin olduklarında kendi meslekleri dışında başka ilgi alanlarının olması hayatlarının her alanında dinamik olmalarına fayda sağlayacaktır. Eğer tek yönlü bir eğitim sağlanırsa çocuk eksik kalır. Albert Einstein, “Hayal gücü bilgiden önemlidir” der.

Günümüzde gösterilen bazı yanlış ebeveyn tutumları şunlardır:

Çocuğun oyunlarına müdahale etmek,

Çocuğun  yaptıklarını küçümsemek,

Çocuğun hiç yeteneği olmayan bir yöne zorlamak,

Çocuğun isteklerini görmezden gelerek ebeveynlerin istedikleri alanlara çocuğu zorlamaktır.

Çocuk hangi sanat ile uğraşırsa uğraşsın (resim çizmek, seramik, tiyatro, pandomim, dans, müzik, heykel ve kabartma, mandala, marangozluk, dokumacılık, boyama, yırtma, biçimlendirme ) amaç kendini mutlu hissetmesidir.

Günümüzde artık sanat bir psikoterapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Saldırgan dürtüleri olan, kendilerini kabul edilmemiş hisseden çocuklar bu yöntemle grup içinde de bireysel olarak da kendi duruşlarını fark ederler, olumlu olumsuz geri bildirimler alır ve kendilerini kabulü öğrenirler. Sanat çocuğu iyileştirir ve en önemlisi kendini sevmeyi öğretir.

 

Yazar: İlayda Sanbay, Uzman Klinik Psikolog

uzman klinik psikolog

Instagram: @pskilaydasanbay 

 

Ayrıca ‘Çocuk ve Yaratıcılık,iYaratıcı Drama’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.

‘Çocukların Ev İçindeki Fiziksel Aktivite Düzeylerini Nasıl Arttırabiliriz?’ başlıklı yazımız için ise buraya tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir