Çocuklarda Konuşma Geriliğinin Nedenleri

cocuklarda konusma geriligi

Çocuklarda 9. aya kadar ba-ba-ba, ma-ma-ma, de-de-de gibi heceleme şeklinde olan dil gelişimi 9-12 aylar arasında hecelemeden tek sözcüğe ve daha sonraki yaşlarda telgraf konuşması şeklinde iki sözcük ve daha fazlasına çıkar.  Dil gelişimi özellikle 18 – 36 ay arasında bebeklerin gelişimlerinin normal olup olmaması, çevreden oyun ve konuşmalar ile gelen sosyal uyarımlar, ailenin bebekle etkin bir şekilde ilgilenip ilgilenmemesi, nörolojik, genetik veya kulak-burun-boğaz problemlerinin olup olmaması gibi faktörlere bağlı olarak ilerleme gösterir.

Dil gelişimi genellikle aileler tarafından sadece çocukların farklı kelimeler söylemesi olarak algılansa da sadece kelime sayısı demek değildir. Çocukların alıcı dillerinin de aktif olduğunu gösteren topu al dendiğinde topa yönelmesi, arabayı sür dendiğinde sürmesi, baba nerede dendiğinde babasını işaret etmesi, çeşitli hayvan veya nesnelerin isimleri söylendiğinde kartlar arasından seçmesi gibi yönergelere tepki vermeleri de aslında alıcı dil gelişiminin iyi olduğunun göstergesidir. Dil gelişimi her çocukta sağlık ve çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik göstermekle birlikte tabii ki kritik dönemlere dikkat etmek gerekir.

Çocuklarda Konuşma Geriliği Nedir? Nasıl Anlaşılır?

Konuşma geriliği, çocuğun alıcı ve ifade edici dil yetkinliğinin akranlarına göre geride kalmasıdır. Örneğin 2-2,5 yaşında bir bebeğin genellikle iki kelimeden oluşan cümleler kullanması ve üç kelimelik cümleler öğrenmeye başlaması beklenir. Bu cümleler anne gitti, baba attı,  dede araba gibi 2-3 kelimeler şeklinde olur ve çocuk ses tonunda değişiklikler yaparak istediğini anlatmaya çalışır. 2,5 yaşını dolduran ama henüz sadece anne, baba ve mama diyebilen bir çocuğun akranlarına ve kritik dönemlere göre dil gelişiminin geri kaldığını anlayabiliriz.

Çocuklarda konuşma geriliği çocukların aylara göre söyleyebilecekleri harf farklılıklarına, kelime sayısına, ses vurgularına, çocuğun yaşına, çocuğa etki eden çevresel ve tıbbi etmenlere bağlı olarak fark edilebilir.

Çocuklarda Konuşma Geriliğinin Nedenleri Nelerdir?

* Aile hikâyesinde konuşma geriliği ya da bozukluğu olan çocuklarda konuşma geriliği görülebilmekte. Bunun için çocuk iyi bir şekilde gözlemlenerek, gelişimsel düzeyine uygun olmayan konuşma şekline sahip olan çocuklarla birlikte çocuk doktoru ve çocuk gelişim uzmanına danışılmalıdır. Örneğin 3 yaşındaki bir çocuğun sürekli geniş zaman kipi kullanarak konuşması konuşma yetkinliğinin geri kaldığının göstergesidir. 3-4 yaş itibari ile çocuklarda koşuyorum, aldın, yapıyor gibi kişi ve zaman özelliklerinin kullanımı başlamalıdır. Eğer çocukta yaşa uygun dil kullanımı yoksa çocuk doktoru, çocuk psikiyatri ve çocuk gelişimcilerden danışmanlık alınmalıdır.

* Çocuğun konuşma becerisini etkileyecek boğaz, dil, kulak, damak gibi organlarında bir problem olduğunda çocuk yeterli şekilde konuşamıyor veya konuşmaktan çekiniyor olabilir. Bundan emin olmak için bir çocuk doktoru ve kulak-burun-boğaz uzmanına danışılmalıdır. Dil bağı, yarık damak ve dudak gibi problemlerin hafife alınmaması gerekir.

* Anne-babasını ve diğer sesleri yeterli düzeyde veya hiç duyamayan çocukta da dil gelişimi, sesleri duyup taklit etme, hatırlama, çevreyle etkin şekilde oyun oynama gibi çevresel etkenlerden yararlanma seviyesi düşeceği için, geride kalabilir. Bu yüzden çocuklara belirli dönemlerde işitme testi yaptırılmalıdır. Çocuğunuzun sizi işitmediğini ismine tepki vermemesinden veya yönlendirmelerinizi tam olarak anlayamamasından fark edebilirsiniz.

* Çocuklarda konuşma geriliğinin diğer bir nedeni ise çocuğun zekâ düzeyindeki yetersizlik veya otizm spektrum bozukluğu gibi genetik farklılıkların var oluşu olabilir. Bu gibi durumlardan şüpheleniliyorsa çocuk doktorları, çocuk gelişimciler ve nöroloji uzmanlarına danışılması önerilir.

* Konuşma geriliğine sebep olacak herhangi genetik bir hastalık veya biyolojik bir sorun olmasa da bazı ailelerde anne-baba veya çocuğa bakan kişinin dominant tavırlarından kaynaklanan çocuğa konuşma fırsatı verilmemesiyle çocuklarda konuşma geriliği oluşabilir. Çocuklar, dil gelişimlerinin uygun şekilde ilerlemesi için mümkün olduğunca konuşmaya, soru sormaya, şarkılar söylemeye teşvik edilmeli, onların yerine cevap verilmemelidir.

* Erken yaşta ikinci bir dil öğrenmek çocuğa mutlaka yarar sağlar ancak henüz ana dilinin özelliklerini tam olarak öğrenememiş ve yeterli kelime haznesine ulaşamamış 3 yaş öncesi çocuklara ikinci bir dil öğretmek de konuşma geriliğine yol açabilir. Çocuklara ikinci dili mümkün olduğunca 3 yaş sonrasında veya daha erken öğretilmek isteniyorsa ana diline yaşına uygun düzeyde hâkim olduğu gözlemlendikten sonra öğretmelidir.

* Sosyal uyaran eksikliği de çocuklarda konuşma geriliğine sebep olmaktadır. Örneğin anne-babası çalışan ve akşam saatlerine kadar bakıcısı ile birlikte televizyon izleyen bir çocukla annesi/bakıcısı/anane-babaannesi ile birlikte kendi ayına uygun şarkı söyleme, kitap okuma, nesnelerin büyük-küçük-ince-kalın-altında-yanında gibi özellikleriyle ilgili konuşarak etkin vakit geçiren iki çocuğun dil gelişimi bir olamaz.

Her çocuğun dilsel gelişimi birbirinden farklı olabilir ancak belirli kritik dönemler içerisinde çocuğun sosyal ve fiziksel ihtiyaçları karşılanmalı ve dil gelişimlerine eğer gerekiyorsa doktorlar ve çocuk gelişimciler tarafından destek verilmelidir.

Aile ve akran çevresinde çocuklarla gün boyunca eşyalar, durumlar, olaylar hakkında konuşulmalı, kitaplar okunmalı, çocuk fikirleri sorularak konuşmaya teşvik edilmeli, çocuklara gelişimlerine uygun oyunlar oynatılmalıdır.

Çocukta konuşma geriliğini gösteren işaretler varsa çocuğun yaşı, hastalıkları ve sosyal etmenler gözden geçirilerek çocuk gelişimcilere, dil ve konuşma terapistlerine ve çocuk doktorlarına danışılmalıdır.

Yazar: Aile Danışmanı, Çocuk Gelişimci Tülin Göktürk

Instagram: @tulingokturk

Bilgi&Randevu: ailedanismani.tulin@gmail.com , Tel: 05331618200

 

Ayrıca ‘Çocuklarda Korkular’ başlıklı yazımızı okumak için buraya tıklayın.

‘Çocuklarda Dil Gelişimi’ başlıklı yazımız  için ise buraya tıklayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir