Erken Okuryazarlık Becerileri ve Okul Öncesi Dönem
Okuma-Yazma Becerilerinin Tohumu: Erken Okuryazarlık Becerileri ise Toprağı: Okul Öncesi Dönemdir
Erken okuryazarlık kavramı denildiği zaman akıllara çocuklara erken dönemde okuma ve yazma öğretilmesi gibi bir düşünce gelebilir. Oysaki erken okuryazarlık kavramı, çocuğun akademik hayatında iyi bir okuma ve yazma performansı sergileyebilmesi için geliştirmesi gereken öncül becerileri ifade etmektedir. Bir diğer deyişle çocukların formal eğitime başlamadan önce okuma ve yazma etkinlikleri ile temaslarının olması ya da harflere ve kelimelere aşina olmaları olarak tanımlanabilir. Yani erken okuryazarlık becerisinin kök salacağı toprak, okul öncesi dönemdir.
Peki erken okuryazarlık becerileri neleri kapsar diye baktığımız zaman karşımıza birçok beceri çıktığını görürüz. Örneğin; yazı farkındalığı, harf-ses bilgisi, sözcük dağarcığı, dinlediğini anlama ya da fonolojik (sesbilgisel) farkındalık gibi beceriler erken okuryazarlık becerileri arasındadır. Çocuk, tıpkı diğer becerilerde olduğu gibi erken okuryazarlık becerileri ile de ilk kez aile ortamında tanışır. Bu nedenle aile ortamının erken okuryazarlık becerileri açısından destekleyici olması çocuğun bu becerileri geliştirmesi adına önemlidir.
Bu noktada ailelere bazı öneriler verilebilir. Öncelikle oyun! Oyun pek çok beceriyi olduğu gibi erken okuryazarlık becerilerini de besler. Çocuklar, oyun içerisinde yeni kelimeleri eğlenceli şekilde öğrenebilirler. Kuklalardan, oyuncak karakterlerden öyküler oluşturabilirsiniz. Sonra şarkılar söyleyin. Çocuk şarkıları ve kafiyeli şarkılar ses bilgisel farkındalığı destekler.
Birlikte kitap okuyun ve bunu günlük rutininizin bir parçası haline getirmeye çalışın. Zaman zaman kütüphanelere gidin, çocuğunuza kendi kitabını seçmesi için fırsat verin. Kitaplar ile temas etmesine izin verin. Böylece bir kitabı nasıl tutacağını, sayfalarını nasıl çevireceğini ya da okumaya nereden başlanıldığını da öğrenmesine izin vermiş olacaksınız. Kitabı okumaya başlamadan birlikte kapağı hakkında konuşun, başlık hakkında yorumlar yapın ya da içeriğini tahmin etmeye çalışın.
Kitapları çocuğunuz ile etkileşim içerisinde okuyun. Her kitapta belirli yeni kelimeler belirleyip onları vurgulayarak okuyabilirsiniz. Sonrasında o kelimeleri günlük yaşam içerisinde de kullanırsanız çocuğunuzun yeni kelimeleri öğrenmesi kolaylaşacaktır. Kitaplarda ya da dışarıda yazılı olan ifadelere işaret edin. Böylelikle çocuklar, resim-yazı ayrımını yapabilmeyi öğrenirler. Ayrıca okuduğunuz kitapların çizgi filmleri yapılmış ise kitap sonrasında onu da izleyebilir ve üzerine konuşabilirsiniz.
Çocuğun boş bir kağıda dilediği gibi karalamalar, resimler yapması için ortam oluşturun. Boya kalemleri, yapıştırıcılar ya da zarflar gibi nesneler ile özgürce etkinlikler yapsın. Alışveriş listesini beraber oluşturmak da eğlenceli bir aktivite olabilir. Çocuğunuz sizi yazarken gözlemler ve kendisi de denemek ister. Traş köpüğü, kum, oyun hamuru gibi nesneleri kullanarak duyusal aktiviteler oluşturabilir ve bunlarla bazı harfleri yazmaya çalışabilirsiniz.
Çocukların öğrenme süreci çevreden etkilenir bu nedenle çevresel düzenlemeler önemlidir. Ama bu durum, çocuğu acele ettirmek ile de karıştırılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuklar farklı hızlarda öğrenirler ve bu tamamen normaldir. Bizlere düşen görev çocuğa en doğru şekilde eşlik edebilmek ve gelişimini desteklemektir.
Yazar: Dil ve Konuşma Terapisti, Ahsen Erim
Instagram: @dkt.ahsenerim
Ayrıca ‘Çocuklara Kitap Okuma Alışkanlığı Kazandırmak’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.
‘Çocuklarda Dil Gelişimi’ başlıklı yazımız için ise buraya tıklayın.