Ergenlik Nedir? Aileler Bu Dönemde Nasıl Davranmalıdır?
Ergenlik dönemi dediğimiz süreç kızlarda 9-10 yaşlarında erkeklerde ise 10-11 yaşları arasında başlayıp, bitişi başlangıç gibi belirli olmayan bir süreçtir. Bu dönemde gerek biyolojik, psikolojik gerekse sosyal alanlarda gelişimsel olarak bir takım değişikliklerin bariz bir şekilde ortaya çıkması söz konusudur. Bu dönem açısından biyolojik gelişimlere baktığımızda cinsel ve kas- iskelet sistemlerinde hızlı değişimler meydana gelmektedir.
Fransız Psikiyatrist Françoise Dolto (1908-1988), ergenliği ikinci doğum olarak tanımlamıştır. Françoise Dolto’ya göre doğum, fetüs halinden bebekliğe geçişi, ergenlik de çocukluktan yetişkinliğe geçişi ifade etmektedir. Ergenlerin tıpkı yaşamın başındaki bebekler gibi kırılgan ve dayanıksız olduklarını belirtmiştir. Dolto: “Ergenler kabuk değiştiren ıstakozlara benzerler. Istakozlar kabuk değiştirme döneminde zayıf ve savunmasızdırlar. Ergenlik, bireyin zayıf ve savunmasız olduğu bir dönemdir.“ demiştir. Ve tabi ki ergenlik döneminin en baskın yönünün kimlik olmasını gözden kaçırmamak gerekiyor.
Bedensel, ruhsal ve toplumsal gelişme ve değişme süreçlerinin yaşandığı gençlik çağını kapsayan yaş dilimleri ülkeden ülkeye farklıdır. UNESCO gençlik çağı olarak 12-24 yaş dilimlerini kabul etmiştir.
Ergenliğin Kızlardaki Belirtileri
Kızlardaki ergenlik belirtilerine baktığımızda ruhsal ve fiziksel değişimler başta olmak üzere birçok değişim gözlemlenebilir. Bunun yanında kızlardaki bu değişim süreci erkeklere oranla daha erken bir dönemde ortaya çıkmakla beraber daha uzun bir süreç boyunca devam eder. Bu dönemde kızlarda fizyolojik manada değişimler meydana gelmektedir. Örneğin; göğüslerin büyümesi (Genetik faktörlere bağlı olarak bazı kızların göğüs gelişimi daha büyük veya küçük olabilir. Aynı zamanda göğüslerin büyüme hızı da aynı oranda olmayabilir), vücut, yapısında tüylenme, 10-20 cm arasında boyda uzamalar, vücut kitle artışında 6 ile 18 kg arasında değişmeler, hormonal değişikliklerle beraber sıvıların artışından kaynaklı cilt yüzeyinde yağlanma, sivilce ve siyah nokta oluşumu, östrojen hormonuna bağlı yağ dokusunda büyük artışlar olmak üzere değişimler gözlemlenebilir.
Ergenliğin Erkeklerdeki Belirtileri
Ergenlik süreci boyunca erkeklerde fiziksel ve duygusal değişimler görülür. Erkeklerde 11-12 yaşlarında başlayan ergenliğin ilk belirtisi olarak; testislerde büyüme, cinsel bölgede kıllanma, peniste büyüme, 13-14 yaşlarına doğru sesin kalınlaşması, gırtlakta bulunan kıkırdak dokuda belirgin bir çıkıntının oluşması, yine aynı dönemde dudak üzerinde, yüzde ve vücutta kıllanma bunun yanında ayaklarda büyüme, bacak ve kollarda uzama aynı zamanda 13-15 yaş arasında boyda hızlı bir artış, deri ve saçlarda yağlanma, yüz üzerinde sivilce ve siyah noktaların oluşumu görülebilir. Ergenlik süreci içine girmiş erkek, kaslarının gelişimi ile beraber daha güçlü olduğunu hisseder.
İkincil cinsiyet özelliklerinin gelişimi ergenin kendisini sosyal açıdan çocukluktan farklı bir kız ya da erkek kimliğinde idrak etmesine neden olmaktadır. Bu değişikler ergenlerin kendisine yabancılık hissi ve değişimlerin nereye kadar devam edeceği kaygısına neden olmaktadır. Çocukluk döneminde psikolojik açıdan düşüncesi sıkı sıkıya somut düşüncelere bağlı olduğu dönem artık yerini soyut düşüncelere bırakmıştır. Aynı zamanda cinsel kimlik kazanımını özelikleridir. Sosyal olarak da ergenin yaşadığı toplumda genç yetişkin rolüne hazırlığın olduğu bir süreç olarak görülmektedir. Bu dönemde zihinsel gelişimin hızla gelişimiyle birlikte uyarım ihtiyaçları ve duygu sıklığında yükselme, meslek tercihi, karşı cinsle kurulan iletişim, ebeveynden fikir olarak ayrışma ve birey olma süreci gibi sebeplerle ergenler bu süreçte güçlük ve arbedeler yaşayabilmektedir. Yaşanılan bu değişiklikler sebebiyle ergenlik dönemi zorlayıcı ve olumsuz bir dönem olarak görülmektedir. Özellikle bazı ebeveynler ergenlik dönemini olumsuz olarak değerlendirmektedir.
Ergenlik ve Ebeveyn İlişkileri
Ergenlik dönemini olması gerektiği gibi tamamlamak için en büyük görev ebeveynlere düşmektedir. Bu nedenle ergenlik döneminde çocuk ve ebeveyn ilişkileri, çocuğun kişilik gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kişilik arayışı içerisinde olacak olan çocuk, ebeveynlerinden yeterli desteği alamadığında kişilik karmaşası içine girer. Bu da çocuğun gençliğinde saldırgan bir kişiliğe bürünmesi, yanlış davranışlara yönelmesi ve içine kapanık bir birey olması gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Ergenlik dönemindeki bireylerin asıl amacı aile bireylerine olan bağımlılıktan kurtulup karşı cinsle olgun ilişkiler kurabilmeyi öğrenmektir. Karşı cinsle kurulan ilişkilerin yanı sıra ergen toplumsallaşmayı, grupla beraber etkinliklere katılmayı, kendisini seçeceği mesleğe göre geliştirmeyi öğrenir. Sosyalleşmeye çalışan ergen çocuğun yaşayacağı sıkıntılarda ona destek olarak daha iyi ilişkiler kurması sağlanmalıdır. Gruplarla beraber katıldığı etkinliklerde daha aktif olması sağlanmalıdır. Bunu da ebeveynler kendi katıldıkları etkinliklerde daha aktif olarak çocuklarına rol model olmakla sağlayabilirler.
Ergenlik döneminde olan gencin ebeveyni ve sosyal çevresinde bulunan yetişkinlerin ergene değişmeden, süreklilik gösterecek şekilde duygusal destek sağlaması ve tutarlı şekilde sınır koyucu tutumlar sergilemesi ergenlerin var olan kaygılarını azaltması hususunda önemli bir yer kaplar.
Ebeveynler bu dönemde ergeni olduğu gibi kabul etmeli, ilgi ve sevgisini esirgememeli, çocuk davranışlarına duyarlı olmalı ve demokratik tutumlar sergilemelidirler. Bu şekilde davranmayan ebeveynlerin çocuklarını yakından kontrol edebilmesi oldukça güç hale gelecektir. Bunun yanında Ebeveyn tutumlarının çocuğun yaşamı boyunca tutarlı ve süreklilik arz etmesi gerekmektedir. Ebeveynler, çocukların davranışlarını anlamak için çocukların içinden geçtiği bu gelişim dönemi çerçevesinde değerlendirmelidirler. Bu dönemde çocuklarda ergenlik döneminde ebeveynlerinden ayrışma ve bağımsızlığını kazanmak için ebeveynleriyle aralarına mesafe koymak ister aynı zaman da arkadaş grubuyla daha fazla yakınlaşma isteği artar.
Ergenlikte Ebeveyn Tutumları
- Ergenlerde en büyük aile çatışması ebeveynlerin ergen çocuklarının arkadaşlarına müdahale etme ve arkadaşlarının tanınmadan eleştirilmesidir. Şayet ebeveynler ergen çocuklarının arkadaşlarından rahatsız ise onları tanımalı ve iletişime geçmeli. Bu nedenle Eve – yemeğe davet edebilir. Gerekirse aileleriyle tanışabilir. Bu sizi şu sonuca ulaştırır; Artık ergen çocuklarınızın arkadaşlarını eleştirseniz bile tanıdığınızı iddia edeceksinizdir. Bu tarz bir eleştiri çocuklarınız açısından daha tatmin edici olmakla beraber onların aşırı tepki vermesine engel olabilir.
- Çocuğunuzu başkasıyla kıyaslamak, onun öfkesini, inatlaşmasını arttırır. “ komşunun oğlu çok efendi dediğinizde çocuğunuz; “ annesi de çok iyi bir anne “ deme hakkına sahip olur. Bu duruma hak vermemek elde değil. Bunun için yapmanız gereken şey Kıyaslamak yerine sorun olan durumun konuşulması daha sağlıklı olacaktır.
- Çocuğunuz ergenlik dönemine girmeye başladığı andan itibaren ona ergenlik dönemi hakkında bilgilendirme yapın. Hatta “hadi beraber ergenlik dönemi neymiş bir bakalım. İnternetten tarayalım” diyerek onunla ilgili olduğunuzu hissettirin.
- Ergenlik dönemini anlatmak isterseniz onu korkutmadan, teknik terimleri fazla kullanmadan anlatın. Kendini ergenlik döneminizden örnekler verin. Fakat bunu yaparken de kıyaslamayın. “ bizim dönemde ……
- Çocuğunuzla iletişimde bir diğer önemli nokta, onunla baş başa konuşmak yâda rahatsız olmayacağı insanların yanında konuşmak olmalıdır. aksi takdirde tepkisi size veya konuya değil, başka insanların bilmesine veya müdahil olmasına olacaktır. Bu noktada çocuklar duymasındaki “mutfak” yöntemi örnek alınabilir.
- Siz veya çocuğunuz sinirliyken tartışma içine girmeyiniz. Unutulmamalıdır ki, ergenlik döneminde öfke kontrolü gelişmemiştir.
- Ergenler bazen yalnız kalmak isterler. Bu durumda ısrarla odalarına girmek ve nedenini öğrenmek yerine beklemek ve uygun zamanda nedenlerini sormak daha doğru bir davranış şeklidir.
- Çocuğunuzla konuşurken onu anladığınızı ve dikkate aldığınızı hissettirmek için onunla aynı göz hizasında durun. Çünkü yüksekten bakmak her zaman otorite figürü olarak algılanır.
- Ergenlik döneminde sınırsız internet kullanımı ciddi bir davranış problemidir. Bu nedenle ortak bir karar almak gerekir. Uzlaşmaya veya pazarlığa açık olmalıyız. Beraber alınan kararlarda bireyin uyması daha yüksektir.
- Ergenlik dönemi soyut düşünme dönemi olduğu için, ergenin ideolojik akımlara kapılmaları çok daha kolaydır. Kişiler genelde ergenlik döneminde fikir edinirler. (bu arada fikir sadece parti demek değildir).
- Ergenlik döneminde çocuğumuza bedenini koruması, değerli olduğu ve sınırları hakkında bilgi verilmedir. Bunları verirken, TV deki haberlere dayandırmadan ve herkesi sapık göstermeden verilmesi daha doğru bir davranış şekli olacaktır.
- Ergen çocuğunuzun sizden beklentilerini, durumunuzu ve şartlarınızı somut ve net olarak açıklayarak cevaplamalısınız. Eğer erteleme yapılacaksa, güven kaybının olmaması için verilen sözün tutulması gerekir.
- Ergenlik döneminde duygu durumları yoğun, kararsız ve iniş-çıkışlıdır. Bu nedenle ergen çocuk ebeveyni iseniz bu durumun bir hastalık veya bozukluk olduğunu düşünmeyiniz.
- Bazen veliler, çocuğun tavırlarını dönem özelliklerine ait olarak değil, kendilerine kasıt olarak yorumlayabilirler. Bu nedenle gerçek nedene inilmelidir.
- Ergenlik döneminde belirgin bedensel farklılıklar; omuzlar genişler, kollar uzar, kıllanmalar başlar, yürüyüş değişir. Bu durumda çocuğun konuşmasındaki ses tonu sorun edilmemelidir. Aksi takdirde ileride konuşkan olmayan ve içe kapanık olmaya tetikleyici olabilir.
- Her zaman söylenen bir sözün aksine ben şunu söyleyebilirim. Çocuğunuzla arkadaş olmayın. Hep anne-baba olarak kalın. Bu rolleri doğru bir şekilde yansıtırsanız doğru bir ebeveynlik yaparsanız, zaten sosyal alanda onun istediği kadar arkadaşı olacaktır.
- Bize gelen aileler ve ergenler en çok ebeveyn-ergen çatışması ile gelmektedirler. Bunun temel nedeni çocukla iletişim kuramamak, sırf öğüt verici ve yasaklayıcı tavırlardır. Bu durum ise asilik dönemindeki ergen için tam bir tepki verdiren bir durumdur. Yani bu çatışma içine girmeleri doğal bir hale gelmektedir.
- Anne-babalık sadece ergenin maddi ihtiyacını gidermek değil, annelik-babalık yaparak duygusal anlamda da banka gibi olmalıdır. Her babanın günde en az yarım saat çocuğuyla baş başa sohbet etmesi gerekmektedir. Bu sohbette eşit konuşma olmalı sadece nasihat olmamalıdır.
- Aile ile ilgili kararlarda genç aile üyesine de söz hakkı verilmelidir. Söz hakkı olanın sorumluluğu da olur.
- Eşler arası problemlerde çocuğunuzu hakem olarak belirlemeyin. Böyle bir rol yüklediğiniz takdirde çocuğunuzun zor durumda kalmasına sebebiyet verir ayni zaman da size karşı bu durumu kullanmasının da önünü açmış olursunuz.
- Ergenlik döneminde ergen, aileden çok çevre beğenisine yönelir. Arkadaşlarının gözünde sanal bir görüntü çizer. Kaliteli-zengin bir hayat gösteriminde bulunur. Bu nedenle marka takılmak, lüks yaşama özenmek isterler. Bu durumun aile üyeleriyle beraber konuşulması ailenin maddi durumu hakkında bilgi verilmesi gerekmektedir.
- Meslek seçimi için, ebeveynler, oldukları yâda olamadıkları meslekleri değil, çocuğun yeteneğine ve ilgisine uygun meslekleri seçmesine destek vermelidir. Meslek testleri, kişilik testleri, ilgi-yetenek testleri bu konuda bilgilendirici kaynaklardır.
- Ergenlere büyük görev yüklememek gerekir. “ sen benim kahramanımsın, geleceğimi sana bağladım “ gibi sözler çocukta kaygı ve yetersizlik yaratır.
- Davranışı boyundan veya kilosundan değil, yaşından ve kapasitesinden beklemeliyiz.
- Gerginlik durumunda onun bir gelişim döneminden geçtiğini unutmayın. Böyle durumlarda soğukkanlı olmak model olmaktır.
- Ergenlik döneminde bireyin temel kaygısı, var olmak, fark edilmek, güvenmektir. Bu nedenle ergeni kabul etmek ve kendini ifade etmesine fırsat vermek gerekir. Çünkü evde kendini ifade edemeyen ve kabul görmeyen bireyler, gruplarda kendini gerçekleştirebiliyorlar.
- Ergenlik döneminde bedensel gelişim, erkeklerde 4 yıl, kızlarda da ortalama 3 yıl sürmektedir. Bu dönemlerde gencin anlamlandıramadığı gelişimi ona anlatılmalıdır.
- Cinsel konularla ilgili olarak anneni kıza, babanın erkek çocuğa bilgilendirme yapması gerekir. Eğer kapalı bir aile yapısı mevcut ise bu konuda güvenilir bireylerden yardım alınmalıdır.
- Ergenlik döneminde evlilik tamamen yanlış bir karardır. Bu konuda eğer ergen bir girişimde bulunursa kesin ve net olarak kabul edilmemeli. Ama nedenleri bulunmalıdır.
- Bizim önerimiz: Çocuğunuz 9-11 (ergenliğe) yaşına gelmeden ergenlik dönemi hakkında bilgilenmektir.
Yazar: Beyza Çakır, Çocuk Gelişim ve Eğitimci
Instagram: @gelisen_ogretmen
Ayrıca ‘İnatçı Çocukla İletişim’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.
‘Boşanma Sürecinin Çocuğa Olan Etkileri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın.