Kardeş Kıskançlığı İle Nasıl Başa Çıkılır?

Her çocuğun mutlaka bir kardeşe sahip olması gerekmez ancak ebeveynlerin bu yönde bir kararı varsa bir veya daha fazla kardeşe sahip olmanın çocuğa sosyal ve psikolojik anlamda birçok katkısı olacaktır. Kardeşe sahip olmak eğer aile içi ilişkiler dengeli ve olumlu yönde ilerliyor ise çocuğun gelişimi ve yaşamı için mutlaka yararlıdır. Ancak kardeş kıskançlığının sebepleri ve kardeş kıskançlığı ile başa çıkma konusunda ailelerin bilinçli olması ve büyük çocuğun hislerinin ve bir çocuk olarak ihtiyaçlarının farkında olması gerekir.

Kardeş kıskançlığı, eğer büyük çocuk kardeş istemiyorsa, genellikle evde ve bireylerin üzerinde olan tüm ilgisini ve kontrolünü kaybedeceği korkusu ile çocukta oluşan karmaşık hislerdir. Kimi çocuk anne ve babasının artık kendisini sevmeyeceğini düşünüp hırçınlaşır, kimi çocuk yetersizlik hissine kapılır ve sessizleşir.

Bazı çocuklarda kendini bebek gibi ifade etmeye başlama, tuvalet eğitimi almış olsa bile bilerek tuvalet dışına çiş-kaka yapma, annesini emmek isteme, emzik isteme, kardeşine vurma gibi davranışlar görülebilir. Yani çocuğun da mizacına bağlı olarak çocuğun verdiği tepkiler değişebilir.

Bazen de gece korkuları, öfke nöbetleri, okula gitmek istememe, bebek gibi davranma ya da konuşma, yeme ve uyku bozuklukları gibi belirtiler çocuklarda kıskançlık sebebiyle baş gösterebilir.

Çoğu ailede görülen kardeş kıskançlığı aslında her çocuk için olağan ve beklenen bir durumdur. Çocuğun büyük ya da küçük çocuk olmasına bakılmadan çocuğun kardeşini kıskanabileceği ve bunun gayet normal olduğu öncelikle ebeveynler tarafından kabul edilmelidir. Önemli olan değişecek olan aile içi dengeler konusunda çocuğu önceden bilgilendirmektir. Çocuğa, ona olan sevginizden eksilme olmayacağını söylemek ve mümkün olduğunca adaletli olmaya çalışmak çok önemlidir.

Küçük kardeşi gelen abi ya da ablanın kardeş kıskançlığına kapılması olağandır ancak bu durumu ebeveynlerin dengeli bir şekilde yönetmesi gerekir. Kardeşini kıskanmaması gerektiği konusunda çocuklara baskı kurulmamalı, çocuğun farklı hislerinin farkına varılmalı ve çocuğun tutumları olumlu tarafa yönlendirilmelidir. Kardeşi olmadan önce evdeki tüm ilginin ve evin düzeninin merkezinde olan ilk çocuk için kardeşi olduktan sonra bu ilgi ve kontrolü kaybetme endişesi ve bundan kaynaklı kardeş kıskançlığı normaldir.

Özellikle beş yaş altı çocuklarda kıskançlık ve öfkenin kontrolünün çok zor olması sebebiyle kardeş ve büyük çocuk yalnız bırakılmamalıdır. Kardeşlerin birlikte vakit geçirmesi, farklı yaşlarda olsalar bile işbirliği halinde yapabilecekleri etkinlikleri (parmak boyası, kutuya bir şeyler doldurma vb. etkinlikleri) yapmaları için çocuklar teşvik edilmelidir. Çocuklar arasında kıyas yapılmamalı, işbirliği içerisinde olmaları sağlanmalıdır.

Kardeş Kıskançlığının Sebepleri Nelerdir?

Ebeveynlerin büyük çocuğa olması gerekenden fazla abilik-ablalıkla ilgili sorumluluklar yüklemesi ve onun da aslında hala ihtiyaçları olan bir çocuk olduğunun farkına varmaması kardeş kıskançlığına sebep olabilir.

Kardeşler arası kıyaslama yapan aile bireyleri ve arkadaşlar çocuklarda yetersizlik ve kıskançlık duygularına sebebiyet verebilir.

Bebeğin ihtiyaçlarının ilk çocuktan daha fazla olmasından kaynaklanan ilgisizlik hissi çocuklarda dışlanmışlık hissi yaratabilir. Bu da kardeş kıskançlığına temel oluşturabilir.

Anne ve babada ev içerisinde değişen dengelerden, uykusuzluk ve yorgunluktan kaynaklanan psikolojik değişimler stres yoğunluğunu ve yorgunluğu arttırdığı için diğer çocuklara karşı tahammülsüzlük yaratabilir. Bu durum çocukta ikinci plana atılmış hissini yaratabilir. Böylece küçük kardeşe karşı kızgınlık ve kıskançlık oluşturabilir.

Büyük kardeşin küçük çocuğa karşı davranışlarından dolayı yaramaz, hırçın, zorba olarak nitelendirilmemesi, aile içinde etiketlenmemesi gerekir.

Yeni doğan bebeğin bakımı için annenin, büyük çocuğa ayıracağı zamandan bebeğe alması ve büyük çocuğun bakımıyla bir başka aile bireyinin ilgilenmek durumunda kalması çocuğun bir başkasından bakım almaya alışamamasına sebep olabilir. Bu durum da çocukta annesini tamamen kaybedeceği korkusu yaratabilir ve kardeşe karşı öfke oluşur.

Kardeş Kıskançlığı İle Nasıl Başa Çıkılır?

Ailenin yeni üyesi doğmadan önce, mümkünse hamilelik döneminde çocuklara kardeşinin olacağı basit ve nazik bir dille anlatılmalıdır.

Kardeşi olduktan sonra bebeklerin ihtiyaçlarının kendisinden daha fazla olabileceği, dolayısıyla annenin bebekle çok vakit geçirmesi gerekeceği çocuğun bebeklik döneminden örnekler verilerek abi ya da ablaya açıklanabilir. Büyük çocuktan yeni gelen kardeş için yapabileceği yardımlar rica edilerek büyüğün kendini dışlanmamış ve işe yarar hissetmesi sağlanabilir.

Aile albümünden ilk çocuğun fotoğraflarını, bebeklik eşyalarını göstererek onun da eskiden anneye muhtaç küçük bir bebek olduğundan ve ailedeki herkesin bebekken onunla da çok zaman geçirdiğinden, sonradan çocuğun yeteneklerinin geliştiğinden ve bağımsızlaşabildiğinden bahsedilebilir.

Bebeğin aileye katıldığı ilk zamanların zor ama geçici olacağı ve ailede herkesin birbirine destek olursa kardeşli hayatın daha da kolay ve güzel olacağından bahsedilebilir. Kardeşi biraz büyüyene kadar bebeğin anne, baba ve kardeşin bakım ve ilgisine muhtaç olacağı ama bebek büyüdükten sonra kardeşe iyi bir arkadaş olacağından söz edilebilir.

Abi-abla adaylarına genel olarak bebek doğduktan hemen sonra onunla oynayacak, gülecek eğlenecek gibi bir algı oluşturulmamalı, çocuklara karşı aile içinde oluşabilecek olumlu ve olumsuz durumlar hakkında net ve dürüst olunmalıdır.

Aileye bir bebeğin daha gelmesi aile dengelerinde mutlaka değişimler yaratacaktır. Annenin uykusuz, yorgun olacağından, eve sıkça misafirler gelebileceğinden, anne-babanın bazen abi-abladan yardım isteyebileceğinden, büyük çocukla bazen başka bir aile bireyinin ilgilenmesi gerekebileceğinden söz edilmelidir. Böylece değişen koşullara çocukların uyum sağlaması kolaylaştırılmış olur.

Ailelerin kardeş kıskançlığı konusunda bilinçli olması gerekir. Kardeşler birbirini kıskanmasın diye çocuklarına aynı şeyleri almaya ve aynı şekilde davranmaya çalışan anne-babalar genellikle eşitlik ve adalet kavramlarını karıştırmış olurlar. Anne-babalar çocuklarının yaşlarının ve gelişimsel ihtiyaçlarının farklı olduğunun farkında olarak çocuklarıyla iletişim kurmalıdırlar.

Abla-abilere sen büyüksün sen idare et, sen ablasın-abisin kızamazsın, o küçük ilk o yapsın, kavgayı kim başlattı gibi tutumlar sergilemekten kaçınılmalı, her çocuğun yaşına uygun ilgi ve sevgiye ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

Büyük ya da küçük olsun, kardeş kıskançlığı belirtileri sergileyen çocukla kısıtlı zamanlarda da olsa kaliteli vakit geçirmeye ve çocuğun sevdiği aktiviteleri yapmaya özen gösterilmelidir. Her gün çocuklara onların aile bireyleri tarafından ne kadar çok sevildiği, hoşa giden özellikleri ve güçlü yanlarından bahsedilmelidir.

Büyük çocuğun küçüğe zarar vereceği güdüsüyle bebeği abi-abladan sürekli kaçırmak da çocukta oluşabilecek kıskançlığı ve merakı körükler. Bu yüzden bebek ve büyük kardeşi anne-baba gözetiminde yakın tutmanın ve bebeğin bakımına dahil etmenin faydası olacaktır.

Büyük çocuktan bebeğin bakımı konusunda yardım istenmesi büyük çocuğun kendini evin değerli ve önemli bir bireyi hissetmesine ve kardeşini bir tehdit olarak görmemesine yardımcı olur. Bunun için kardeşinin bezini, kremini getirebileceği, biberonunu soğutabileceği, birlikte ninni söylenebileceği, kıyafetlerini anneyle birlikte çamaşır makinesine atabileceği gibi birçok fırsat bulunabilir.

Hem büyük hem de küçük kardeşler arasında yapılan yardımlaşmalarda ve özverilerde çocukların davranışları takdir edilmeli ve iki çocuğa da sevgi gösterilmeli, çok değerli oldukları söylenmelidir.

Kardeşi olduktan sonra bebeğe daha iyi bakabilmek ve büyüğün ev dışında sosyalleşebilmesi adına büyük çocuğu okula göndermek sizce iyi bir fikir olabilir. Ancak çocuğunuzu bebek gelmeden öncesinde ya da bebeğe alıştıktan sonraki süreçte okula göndermeniz, büyük çocuğun ikinci plana atılmış gibi hissetmesini önleyecektir. Genellikle eve yeni bir üyenin katılmasından sonra kreşe başlayan çocuklarda bebekle daha çok vakit geçirilmek ve kendisinin evden uzakta tutulmak istendiği için okula gönderildiği gibi bir endişe başlamaktadır.

Genellikle ebeveynler küçük çocuklarda büyüklerin küçülen kıyafet ve eskiyen oyuncaklarını kullanabiliyorlar. Böyle durumlarda büyük çocuktan kardeşinin eşyalarını kullanması için onay alınması, çocuğun kendini ve fikirlerini önemsiz hissettirilmemesi açısından faydalı olur. Büyük çocuğun belki de onun için anısı olan çok önemli olan bir eşyası küçüğe veriliyordur ve büyük, o eşyayla bir kişi veya anıyı bağdaştırmış olabilir.

Kardeşler arası çıkan anlaşmazlıklarda çocuklara konuyu çözmek için fırsat tanımak ve olaylara hemen müdahale etmemek gerekir. Olayı anlamadan hemen küçük kardeşi korumaya geçmek ve büyükten yaşının üzerinde olgunluk beklemek büyüğe haksızlık olacak ve kardeş kıskançlığına sebebiyet verecektir. Kavga ortamından mümkün olduğunca kaçınılmalı ve çocukları birbirinden uzaklaştıracak yargılayan tavırlardan uzak durulmalıdır.

Çocuklar için hem büyüğün hem de küçüğün yaşlarına uygun eğlenceli etkinlikler planlamalı ve birlikte mutlu zaman geçirecekleri aktiviteler yaptırılmalıdır.

Her çocuğun her döneminde sevgi, ilgi ve anlaşılmaya ihtiyacı olduğunu hep hatırlamanız dileğiyle,

Çok sevgiler…

Yazar: Aile Danışmanı, Çocuk Gelişimci Tülin Göktürk

Instagram: @tulingokturk

Bilgi&Randevu: ailedanismani.tulin@gmail.com , Tel: 05331618200

 

Ayrıca ‘İnatçı Çocukla İletişim’ başlıklı yazımız için buraya tıklayın. 

‘Çocuklarda Huysuzluk Krizleri Nasıl Yönetilir?’ başlıklı yazımız içinse buraya tıklayın.

Kardeş Kıskançlığı İle Nasıl Başa Çıkılır?” için 7 yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir